vimarsana.com

Review Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu In ottawa, ontario, canada | Public Figure In Ottawa

Only 50% People Answered Yes For the Poll

like Rating

1 Votes

dislike rating

1 Votes


Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu



Ottawa,


Ontario,Canada - K1N

Detailed description is Toplam olarak hapishanelerde, ceza kamplarında ve Yakutistan sürgünlüğünde 15 yıl kadar geçiren Kırımoğlu, bugün hala dimdik ayakta ve milletinin başındadır..KENDİ KALEMİNDEN CEMİLOĞLU.
.
1943 senesi 13 Kasım’ında Kırım’da doğdum.1944 yılı Mayıs ayında vatan haini damgasıyla hep halkımızla beraber Orta Asya’ya sürgün olunduk.
Bizim ailemiz Özbekistan’ın Andican bölgesindeki bir köye sürülmüştü.
Çocukluğum orada geçti..
.
1955 senesinde oradan göç ettik ve Taşkent şehrine yakın bir kasabaya geldik.1956’da Rus dilinde ortaokulu bitirdim ve Taşkent Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı Fakültesi’ne girmek istedim.
Ama orada bana açıkça, “Bu fakülteye Kırım Tatarları, yani Sovyetlere sadık olmayan milletin mensuplarını almıyoruz” dediler.
Fabrikaya işe girdim..
.
1961 senesi biz genç arkadaşlarla, Taşkent’te “Kırım Tatar Gençleri Milli Teşkilatı” adlı bir siyasi teşkilat kurmuştuk.
Birkaç hafta sonra teşkilatımızın önderini tevkif ettiler.
Beni o zaman yakalamadılar ama işten çıkardılar.
1962 senesi Taşkent Sulama ve Ziraat Mekanizasyon Enstitüsüne kaydoldum, ama oradan beni üç yıl sonra KGB’nin talebiyle çıkardılar.
Sebebi, yani bana karşı yapılan suçlamalar böyleydi: Milliyetçi Komünist Parti ve Sovyet hükümeti’nin milli siyasetini tenkit ediyor, enstitü talebeleri arasında özünün milliyetçi ruhunda yazdığı ve “Kırım’da XII-XVIII.
Yüzyıllarda Türk medeniyeti” adlı makalesini dağıtmış, talebelerin fikirlerini bozuyor dediler..
.
Enstitüden kovmakla beraber beni askerliğe Sovyet ordusuna almak istediler.
Ama ben askerliğe gitmeyi reddettim.
Mademki bu devlette bizim hiç vatandaşlık hakkımız yok, öyleyse borcumuzda olamaz.
İkinci olarak vatanından vahşilikle sürgün edilen, vatanı olmayan insan bu devlette neyi müdafaa edecek? Ben bu devlete sadık olacağıma asker andına imza atmayacağım dedim.
Bunun için beni bir buçuk yıl hapishaneye bıraktılar..
.
İkinci sefer 1969 senesinde tevkif ettiler.
Suçlarım Kırım Tatarları’nın vaziyeti, onların hakları hususunda mektuplar ve makaleler yazarken Sovyetler’in milli siyasetlerini lekelemişim.
1968 senesinde Sovyet ordusu Çekoslavakya’yı işgal ettiği için karşı protestolar yazmışım vesaire.
Yani Sovyetlere karşı propaganda yapmışım..
.
Benimle beraber o zaman Moskova’da yaşayan ve Kırım Türklerine çok yardımda bulunan Yahudi şair Ilya Gabay’ı ve Ukraynalı general Petro Grigorenko’yu da yakalamış ve muhakeme etmek için Taşkent’e getirmişlerdi.
Ama Grigorenko’nun davasını bizimkisinden ayırdılar ve onu delihaneye bıraktılar.
Böylelikle o insan Kırım Türklerine yardım ettiği sebebiyle beş yıldan fazla bir süreyi delihanede geçirdi.
Beni ve Ilya Gabay’ı ise Taşkent mahkemesinin hükmüne göre 3 yıl müddet ağır çalışma kampına yolladılar.
Ilya Gabay serbest bırakıldıktan birkaç ay sonra intihar etti.
Kendisini apartmanın 12.
katının penceresinden yere attı ve öldü..
.
Beni ise 1974 senesinde yine, üçüncü kere yakaladılar ve bir yıl müddetle Sibirya’daki ağır çalışma kampına yolladılar.
Serbestliğime üç gün kala yine bana bir dava açtılar ve müddetimi uzattılar.
Güya kamptaki mahpuslar arasında Sovyetlere karşı propaganda yapmışım, kamptan arkadaşlarıma ve akrabalarıma yazdığım mektuplarda Sovyetlerin siyasetini lekelemişim ve buna benzer suçlamalar.
Protesto olarak açlık grevi ilan ettim.
Bu açlık grevi 10 ay kadar, daha doğrusu 303 gün devam etti..
.
Burada, nasıl olup ta o kadar açlık grevi geçirmek ve ölmemek mümkün mü gibi sorular doğabilir.
Sovyet hapishanelerinde açlık grevi şartları böyleydi: İnsan ağzına hiç yemek almıyor, ama mahpus ölüm haline yakınlaştığı zaman mahkeme gardiyanları onun ellerine kelepçe takıp ağzını zorla açıp lastik boru sokarlar ve böylelikle karnına açlıktan ölmesin diye gıdalı akar madde dökerler ve yahut kan damarlarına iğneyle glikoz enjeksiyonu yaparlar..
.
İşte o zaman, yani 303 günlük açlık grevi zamanında, Andrey Saharov, Petro Grigorenko ve diğer meşhur insanlar benim serbestliğimi talep ederek dünya kamuoyuna, Birleşik Milletler Teşkilatı’na müracaatlar ve protestolar yazdıkları için benim ismim ve kırım Türklerinin problemleri geniş dünya cemaatına belli olmuştu..
.
Yıllar geçtikten sonra, o zamanlar Türkiye’de de beni kurtarmak için yürüyüşler, yayınlar ve diğer hareketler yapıldığını ve bu hareketlerde, Türkiye’deki Kırım Türkleri aktif iştirak ettiklerini öğrendim.
Ama açlık grevine ve dünyanın çeşitli yerlerinden protestolar yağmasına bakmadan Omsk şehrinde yargıladılar ve iki buçuk yıl ağır çalışma kampına hüküm ettiler.
Muhakeme kapalı geçti.
Ne akrabalarımı ve arkadaşlarımı ve ne de mahsus mahkemeye gelen akademisyen Andrey Sharov’u ve onun eşi Yelena Bonner’i mahkeme salonuna koydular.
“Serbest publiği” yalnız gardiyanlar, KGB ve iç işleri bakanlığının hizmetçileri teşkil etmişti.
Mahkumiyeti geçirmek için Çin sınırına yakın olan Primorski adlı bir ağır çalışma kampına yolladılar..
.
Müddetim bittikten sonra yine Taşkent’e getirdiler ve açık gözetim, nezaret altında bulunmak şartıyla “serbest” bıraktılar.
Açık gözetim nezaretin şartları böyleydi: Taşkent şehrinden çıkıp gitmesi yasak, akşam saat 8’den sabah saat 6’ya kadar evden dışarı çıkması yasak, çok cemaat toplanan yerlere (mesela kahvehanelere, çay salonlarına, pazara ve buna benzer yerlere) varması yasak ve her hafta karakola varıp kayıt olunma mecburiyeti var..
.
Bir yıldan sonra, 1979 senesi şubat ayında açık gözetim nezaret şartlarını bozuyorsun, diye beni yine hapishaneye bıraktılar.
Taşkent’te geçirilen muhakememe yine akademisyen A.
Sharov geldi, ama yine onu ve zaten hiçbir kimseyi mahkeme salonuna bırakmadılar.
Yani beşinci muhakemem de kapalı geçti ve beni 4 yıl müddete Yakutistan’a sürgünlüğe hükümettiler..
.
Sürgünlük müddeti bittikten sonra ailemle yerleşmek ümidiyle Kırım’a gelmiştik, ama üç gün sonra bizleri Kırım’dan sürgün ettiler ve Özbekistan’a götürdüler..
.
1983 senesi Kasım ayında yine tevkif ettiler.
3 yıl müddetle ağır çalışma kampına hüküm ettiler ve Magadan şehrinden 45 kilometre uzaktaki bir kampa getirdiler.
Bu seferki suçlamalarda öteki davalarımda olduğu gibi geleneksel suçlamalardı.
Yani Sovyetlerin milli siyasetini, yani iç ve dış politikasını lekelemişim.
Sovyet ordusunun Afganistan’ı işgaline karşı Sharov ve birkaç arkadaşımızla beraber protesto imzalamışım vesaire.
Bundan da gayrı, 1983 senesi yazında krasnador ülkesinde ölen babamın cesedini, yasak olduğuna bakmadan, Kırım’a geçirmeye ve orada toprağa vermeye gayret etmişim, cenazenin karşısına çıkan polis ve askerlerle çatışmalarda rehberlik yapmışım..
.
Magadan kampında müddetimin sonuna yakınlaştığı zaman bana karşı yeni dava açtılar.
Ama o yıl artık Sovyetler birliğinde bazı değişmeler başlamıştı.
Hür dünyanın baskısıyla siyasi mensupları serbest bırakmaya başlamışlardı.
1986 senesi aralık ayında beni Magadan şehir mahkemesinde yargıladılar ama yalnız 3 yıllık meşrut hüküm çıkardılar.
İşte o zamandan beri, yani artık 5 yıldan fazla serbesttim..
.
Toplam olarak hapishanelerde, ceza kamplarında ve Yakutistan sürgünlüğünde 15 yıl kadar geçirdim.
Aynı sene mayıs ayında Özbekistan’da Kırım Tatar milli hareketi inisiyatif gruplarının bütün ittifak toplantısı yapıldı.
Bu toplantıda Kırım Tatar Milli Hareketi Teşkilatı kuruldu ve onun tüzüğü, programı kabul edildi.
Bu teşkilatın başkanı olarak beni seçiler..
.
1991 senesi Haziran’da Akmescit şehrinde Kırım Tatar milli kurultayını geçirdik.
Bu 1917 senesinde Kırım’da geçirilen kurultaydan sonra ilk Milli kurultayımız oldu.
Kurultayda hep halkımızı temsil eden ve halkımızın adına kararlar çıkarmaya yetkisi olan 33 kişiden ibaret Milli Meclis seçildi.
Beni de meclis başkanı olarak seçtiler..
.
Halen ailemle beraber Bahçesaray şehrinde yaşıyorum, üç evladım var.


Established in the recent years Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu in ottawa , ontario in canada.


This is a well known establihment acts as one-stop destination servicing customers both local and from other of the city.

Over the course of its journey , this business has establihed a firm hold in the [category].

The belief that customer satisfaction is an important as it products and services , have helped this establihment garner a vast base of customers and continue to grow day by day

Foods is provided with high quality and are pretty much the highlight in all the events in our lives.

Sweets and food are the ideal combination for any foodies to try and this Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu is famous for the same.

This has helped them build up a loyal customer base.

They have started a long journey and ever since they have ensure the customer base remains the same and growing month on month.

As they are located in favourable location , becomes the most wanted space for the tourist.

For any kind and assistance , it is better to contact them directly during their business hours.

Premises has a wide parking area and need to avail special permissions for parking.

Pets inside the premises are not allowed and require additional permission.

Cashless payments are available and extra charges for the credit cards are levid.

They are listed in many of the food delivery networks for home delivery with appropriate charges.

They accept cards , cash and other modes of payments

Tips are not actually encouraged but customers are willing to offer any benefit as needed.

There you can find the answers of the questions asked by some of our users about this property.

This business employs inviduals that are dedicated towards their respective roles and put in a lot of effort to achieve the common vision and goals.

It is a effortless task in communiting to this establishment as there are various modes available to reach this location.

The establishment has flexible working timings for the employees and has good hygene maintained at all times.

They support bulk and party orders to support customers of all needs.


Frequently Asked Questions About This Location
Qus: 1).what is the mode of payment accepted ?

Ans: Cash , Credit Card and Wallets

Qus: 2).What are the hours of operation ?

Ans: Open all days mostly from 9:30 to 8:30 and exceptions on Sundays. Call them before going to the location.

Qus: 3).Do they have online website?

Ans: Yes . They do have. Online website is - Click Here

Qus: 4).What does the local business do?

Ans: Mustafa Abduldzhemil Dzhemilev also known widely with his adopted descriptive surname Qırımoğlu (Crimean Tatar Cyrillic: Къырымогълу, Russian: Кырымоглу́, Ukrainian: Киримоглу́), is former Chairman of the Mejlis of the Crimean Tatar People and a member of the Ukrainian Parliament since 1998. He is a recognized leader of the Crimean Tatar National Movement and a former Soviet dissident. Life in the Soviet Union Dzhemilev was born in Ay-Serez, Crimea, then Russian SFSR, on November 13, 1943. He was only six months old when his family, with the rest of the Crimean Tatar population, was deported by Soviet authorities in May 1944. He grew up in exile, in Uzbekistan. At the age of 18, Dzhemilev and several of his activist friends established the Union of Young Crimean Tatars. He thus began the arduous and long struggle for the recognition of the rights of Crimean Tatars to return to their homeland. Between 1966 and 1986, Dzhemilev was arrested six times for anti-Soviet activities and served time in Soviet prisons and labor camps, or lived under surveillance. Dzhemilev is also remembered for going on the longest hunger strike in the history of human rights movements. The hunger strike lasted for 303 days, but he survived due to forced feeding. In May 1989, he was elected to head the newly founded Crimean Tatar National Movement. The same year he returned to Crimea with his family, a move that would be followed by the eventual return of 250,000 Tatars to their homeland. Nansen Medal In October 1998, the United Nations High Commissioner for Refugees awarded Dzhemilev the Nansen Medal for his outstanding efforts and "his commitment to the right of return of the Crimean Tatars." In an interview Dzhemilev gave shortly after receiving the Nansen Medal, he emphasized that "when violent means are used, innocent people die, and no just cause can justify the taking of innocent lives." The Crimean Tatar National Movement has been marked by persistent reliance on non-violence. Ukrainian politics During the Ukrainian parliamentary election, 1998 he was elected into the Ukrainian parliament on the Rukh list; in 2002, 2006 and 2007 he was re-elected as a member of Our Ukraine. Interior Minister Yuriy Lutsenko stated in October 2009 that a grouping related to Taliban and Al-Qaeda called "At-Takfir val-Hijra" had been preparing an attempt on Dzhemilev's life; two members of the group were arrested. Early November 2011 Dzhemilev announced his retirement from politics. But during the 2012 parliamentary elections he joined the All-Ukrainian Union "Fatherland" election list and was re-elected to parliament. Crimean crisis Dzhemilev was in Ankara during the Crimean referendum. After the preliminary results of the referendum were announced, he held a joint press conference with the Turkish foreign minister Ahmet Davutoğlu. Dzhemilev declared that the Mejlis had a stance identical with Turkey in considering the referendum illegal and claimed that the results were manipulated by Russia.

vimarsana © 2020. All Rights Reserved.